11 Ağustos 2012 Cumartesi

Esintiler

Cumartesi saat 01:40..Beyim koltukta sızmış..uzun aradan sonra bir bakayım deyip açtım ve yazdıklarıma göz attım.Ruh halimde kendimde geçen zamanda neler değişti gözlemlemek istedim.Şunu gördüm ki o zamanlar biraz daha hayalperest ve sıkıntılı olan ben şu anda daha gerçekçi olmuş kendimden çok insanlarla uğraşır olmuşum.Zira kendimle uğraşmaktansa onlarla uğraşmak daha kolay.Ben kendi derdime her düştüğümde sonu pek hayırlı olmadığını bilecek kadar tecrübe sahibi olduğumu düşünüyorum.

Son dönemde insanlara bakıp ne gördün Zeynep diye soruyorum kendime.İşte yaşamak derdinde insanlarım her zamanki gibi. Bir şekilde gezip tozarak arada tellenerek içkiyle bir nevi kendini uyuşturup rahatlıyor.Ama diyorum ki acaba onlara sorsam "Siz de bazen kafanızı gökyüzüne bakıp bulutları bir şeylere benzetiyor musunuz? ya da geçmişinizi mi yoksa geleceğinizi mi daha sık düşünüyorsunuz?" Ne derler bana? Çok içtin galiba Zeynep ya da belki gülerler. Neden kendimi anlatacağım birileri yok?Neden ben kendimi olduğumdan farklı göstermek zorundayım ya da neden herkes kendisin farklı gösteriyor?Olduğumuz gibi kalsak ben olduğum gibi davrandığımda da insanlar beni eleştirmek yerine dinleseler ve sadece dinleseler..Sanırım onlar dinlediklerini zannediyorlar ama gerçekten bir dinleseler neler anlatmak isterdim neler?

Mesela hala bulutlara bakıp şekillere benzettiğimi, bazen hala tırnnaklarımı yediğimi, ağladığımı ama belli etmemek için uğraştığımı, en sevdiğim elbise giyince dönerek renkleri dalgalandırdığımı...













.